Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | yavru kuş | fledgeling n. |
General | yavru kuş | chick n. |
General | yavru kuş | nestling n. |
General | yavru kuş | chicken n. |
General | yavru kuş | fledgling n. |
General | yavru kuş | young bird n. |
General | yavru kuş | chicklet n. |
General | yavru kuş | birdikin n. |
General | yavru kuş | birdlet n. |
General | yavru kuş | birdling n. |
Speaking | ||
Speaking | yavru kuş | chickabiddy expr. |
Ornithology | ||
Ornithology | yavru kuş | pullus n. |
Turkish | English | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | tüyleri henüz bitmiş yavru kuş | fledgling n. | ||
General | (cik cik öten) yavru kuş | squeaker n. | ||
General | yuvadan ayrılmış olup tam olarak uçamayan yavru kuş | brancher n. | ||
General | yavruluk tüylerini dökmüş olup henüz yetişkin tüyleri çıkmamış yavru kuş | immature n. | ||
General | bir insan tarafından bakımı üstlenilmiş (yavru hayvan, kuş) | hand-reared adj. | ||
Phrases | ||||
Phrases | tüyle kaplı (yavru kuş) | in the down adj. | ||
Colloquial | ||||
Colloquial | yavru bir kuş | a baby bird n. | ||
Ornithology | ||||
Ornithology | yuvanın barınak sağlayabileceği yumurta veya yavru kuş miktarı | nestful n. | ||
Ornithology | yuvada yavru çağda olan (kuş) | nidulant adj. | ||
Ornithology | ince tüyleri haricindeki tüyleri henüz çıkmamış olan (yavru kuş) | downy adj. | ||
Ornithology | (yavru kuş) tüylü doğmuş | ptilopaedic adj. |